Evde yalnız olmayı, kendimle baş başa kalmayı çok severim. Bir süredir küçük zaman dilimlerinde bunu yapabiliyorum sadece. Malum çocuklar ilgi ve sevgi beklerler her daim. Önce kendimi ilgi ve sevgiyle doyurmalıyım ki çocuklarıma verebilecek bir şeylerim olsun.
Haftaya başlarken siz de sordunuz mu kendinize “kendimi mutlu etmek için ne yaptım?” diye…
Kendimle yaptığım bazı şeyler var bana iyi gelen. Bunlar öyle çok anormal şeyler falan değiller. Her an yapılabilir şeyler. Mesela tv açıp zap yapamak, iyi bir film bulursam tamamını izleyememek pahasına da olsa film seyretmek, nakış işlemek, blog yazmak, gitar çalmaya çalışmak, sevdiğim bir albümü dinlemek, bir fincan bol köpüklü Şekersiz Türk kahvesi içmek ve KİTAP OKUMAK . İşte sadece bu kadarcık şeylerle bile kendimi şarj ederim ben. Bir fincan Türk kahvesi nasıl iyi gelir anlatamam.
Hepimiz zaman zaman bunu yapmalıyız. Kendimizle başbaşa kalacak zamanlar yaratıp, kendimizi dinlemeliyiz. Anne olduk diye tüm hayatımızı çocuklarımıza adamak anlamsız.
Hadi bu pazartesi sorgulayalım kendimizi, masaya yatıralım her şeyi. Ve büyük mutluluklar yaratacak küçük adımlar atalım kendimiz için.
Kendimi şarj etmenin en iyi yollarından biri de aşık olduğun işi yapmak bence.
Siz aşık mısınız işinize, mutlu musunuz? Hergün koşar adımlarla gidebiliyor musunuz işinize?
Umarım cevabınız evettir. Değilse de mutlu olduğunuz şeyi yapmak için bu gün bir adım atın bence. Büyük hedeflere küçük adımlarla ulaşmak mümkün ancak. Her gün bir küçük adım. Hadi ilk adımı şimdi atın. Nasıl bir adım olurdu acaba bu? Hadi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder