14 Eylül 2015 Pazartesi

Evliliğim..



Annelik dünyanın en güzel , en içten, en samimi ve gerçek duygusu… Bize bu duyguyu yaşatan çocuklarımız. Bizler hep anneliğimizi, çocuklarla geçirdiğimiz mutlu mutsuz, zor kolay pek çok anı paylaşıyoruz yazılarımızda. Ancak en önemli unsurlardan birini unutuyoruz ne yazık ki. KOCALARIMIZ…



Koca demek ömür demek, aşk demek sevgi demek, şefkat demek. Farklı duyguların armonisi bence. Bazen herkesle yaşadığın pek çok duyguyu aynı anda kocana karşı hissedebilirsin. Ancak ona karşı hissettiklerini başka birine karşı hissedemezsin. Yani çok tuhaf ve çok güzel bence. Bazen öyle bir an olur ki evladına duyduğun en derin sevgiyi ona karşı da hissettiğini anlarsın. Bazen babandır, bazen en iyi dostun, bazen annende aradığın sevgiyi onun kollarında bulursun, bazen en büyük nefreti ona karşı hissedersin. Ne tuhaf dimi? Her duyguyu yaşayabilirsin onda ama ona duyduğun hisleri başkasında hissedemezsin yaşayamazsın.

Ben koca konusunda dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. Her zaman ama her zaman  arkamda duran kocaman bir dağ gibidir o. O her daim kurtarıcımdır, can yoldaşımdır. En zor anlarımı paylaşabildiğim tek insandır. Başıma bir şey geldiğinde önce onu ararım. Gittiğim her yerde gözlerim onu arar. O yanımda olduğunda güvende hissederim kendimi. Yıkılmaz dağımdır o benim.

En iyi dostumdur her şeyden önce, bazen ağlanacak halimize oturur güleriz karşılıklı. Birbirimizi hiç yanlız bırakmayız. Her şeyi konuşuruz. Her ne kadar o çok uzun konuşmayı sevmese de…

En yorgun olduğum zamanlarda kahvemi elleriyle pişirir, bir de yanında kare çikolata, işte bu anın keyfine doyum olmaz
Ortak noktamız çok az, o hiç kitap okumaz ama şunu belirtmeliyim ki tüm blog yazılarımı herkesten önce okur. Sinema da film seçimlerimiz hiç birbirini tutmaz, tiyatro, bale, opera sevmez, hobiler, özel ilgi alanları pek dikkatini çekmez. Müzik, gitar falan hiç ilgisini çekmez. Yemeyi , gezmeyi, futbolu sever, bir de beni ve çocuklarımızı.

Önceleri onu değiştirmeye çalıştım kabul edelim ama sonra bıraktım onu özgürce. Nasıl bir hayat hayal ediyorsa öyle yaşasın diye. Bir de şart koydum ardına , sen de bana engel olma, değiştirmeye çalışma dedim. Her zaman ki gibi kabul etti tabi…

Benim ilerleyişim de, yolumda dimdik devam edişimde emeği çok büyük. Ona sonsuz sevgi ve saygı duyuyorum bu yüzden. Bazen yolumda gitmemi ağırlaştırsa da sonra yolumdan çekilmeyi bildi her zaman. Bana saygısından mı böyle yaptı, kaybetme korkusundan mı bilmem. Ama yolumda durmadı hiç.


Biz şimdilerde birbirinin yeteneklerini, değerlerini anlamış ve birbirini engellemeyen iyi bir çift olduk. Yaradan bize iki tane de dünya güzeli evlat verdi. İkisi de sağlıklı iki değerli evlat. Şimdi hayattaki en büyük amacımız yaradanın bize gönderdiği iki evladı sağlıkla büyütme, onlara örnek olmak ve onlara güzel bir yuva vermek.

Bugün bizim 9. evlilik yıl dönümümüz. 9 yıldır mutluyum ben. Her gün büyük bir sevinçle uyandım uykumdan, büyük bir mutlulukla güne başladım. Yaşamın içinde beni yoran, acıtan, inciten her şeye rağmen yanımda oluşuna şükrüler olsun. Her şey o olursa daha anlamlı, daha keyifli, daha güzel geliyor bana.

Mükemmel ve muhteşem bir evlilik değil belki bizim ki ancak şunu belirteyim ki, ancak bu kadar huzurlu hissedebilirdim kendimi.

Teşekkür ederim Allahım verdiğin bu güzellik için. Beraber yaşlanmak en büyük duam, kabul et Allahım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder