30 Eylül 2016 Cuma

Bilgen Aslan ile Annelik...


Merhaba, bu hafta yine farklı ve özel bir anne deneyimini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilgen Aslan uzun zamandır tanıdığım , hayata bakış açısını ve tarzını  farklı bulduğum özel bir kadın. hayatı bu kadar farklı hisseden bir kadının annelik deneyimini çok merak ettim ve her şeyi sordum. Keyifli okumalar...

Merhaba Bilgen Aslan, öncelikle kendinden biraz bahseder misin? 

Kendinden bahset denilince de insan ne diyeceğini bilemiyor 
78 doğumluyum. İki çocuk annesiyim. Kendi işimi yapıyorum. İzmitte yaşıyorum

Annelik planladığın bir şey miydi? 

Evet. Evlendiğimiz zaman “5 yıllık kalkınma planı” yapmıştık ve artık çocuk yapma zamanımız gelmişti.İlk gebeliğim düşükle sonuçlanmıştı. Çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Bebeği kürtaj ile almışlardı. Fiziksel olarak bir şey hissetmiyorsunuz ama psikolojik olarak canımın çok yandığını söyleyebilirim. Rahminize düştüğü andan itibaren Allah size garip bir koruma güdüsü veriyor ve onu kaybetmekten çok korkuyor insan. İkinci kez gebe kaldığımda yine düşer diye çok paniklemiştim ama maşallah hiçbir şey olmadan gebeliği tamamladık.İkinci çocuğum ise planlanmamış, eskilerin tabiri ile “kaza kurşunu” idi. Ama iyi ki olmuş


İlk çocuğunu kucağına aldığında neler hissettin? 

Doğruyu söylemek gerekirse hiçbir şey. Filmlerdeki gibi içim coşku ile dolacak, gözlerimden sevinç gözyaşları akacak sanıyordum ama benim tek istediğim uyumaktı. Dikişlerim çok acıyordu, herkes bir şey söylüyordu. Sadece yalnız kalmak ve uyumak istiyordum.

Anneliği nasıl tanımlarsın? 

Benim için annelik kavramı nefesten sonra çok değişti.
Nefesten önce, bir toplum kuralı, bir statü, bir otorite oyunu iken şimdi annelik Yaradan’ın emaneti olan iki mükemmel varlığın büyüğüşünü seyretmek. Benim için artık annelik her gün Yaradan’ın güzelliğini seyretmek.


Çocuklarınla en çok ne tür etkinlikler yaparsın? 

Biz sinema aşığıyız. Haftalık filmleri takip ederiz. Akıl oyunlarını  ve aile olarak birlikte oynayabildiğimiz oyunları seviyoruz. Çocuklar büyüdükçe birlikte yapabildiğiniz şeyler çoğalıyor. Eskiden tek yaptığımız pastel boyalar ve Winie de Pho iken, şimdi birlikte konsere gidebiliyoruz yadahaftasonu için seçtiğimiz bir şehre gidip onu keşfedebiliyoruz.

En çok hangi alanlarda zorlandın? 

İyi anne olmaya çalışırken zorlandım. Şunu yedirmeliyim, bunu söylememeliyim gibi her okuduğumu, her duyduğumu uygulamaya çalışıyordum. Delirmek ile aramda ince bir çizgi kalmıştı artık.

Çalışan anne olmak seni zorladı mı? 

Doğruyu söylemek gerekirse, çalışan anne olmak benim en büyük şansımdı. İşe gittiğim zamanlar dinleniyordum. Eve geldiğim andan, uykuya geçtiğim ana kadar tüm gün yorulduğumdan çok daha fazla yoruluyordum. Bir de çalışıyor olmak, anne olmak dışında da başka işe yarar özelliklerim olduğunu da hatırlatıyordu bana. Anne olduğunuzda tüm dünyanız çocuk, çocuk bakımı, çocuğun ilgi duyduğu şeylerden oluşmaya başlıyor. Çalışıyor olmak sizi yeniden normal hayata döndürüyor. Saplantılarınız azalıyor, dikkatiniz çocuğunuzdan başka şeylere kaydığı için çocuk da rahat ediyor, siz de rahat ediyorsunuz.
Tabi işe giderken çocuğu evde bırakmak zor gibi psikolojik kandırmacalar var. Ama çocuk nasıl bir sürece alışırsa o süreçte devam ediyor. Bir müddet sonra anne gider, bakıcı abla gelir yada anne ile evden çıkılır ve okula gidilir gibi kurallara alışıyor. Bunu hayatın normal akışı olarak benimsiyor. Bunun normal akış olmadığını bilen ve buna üzülen anne sürekli vicdan azabı duyuyor.

Kendini nasıl bir anne olarak tanımlarsın? 

Nasıl bir anneyim? Bilmem. Anneyim işte. Bana göre bunun nasılı yok.

İki çocuklu çalışan bir anne olarak zamanı yönetmekle ilgili tüyoların var mı? 

Ben tüm zamanımı çocuklara göre programlıyorum. Yapılacak tüm işlerimi onların okulda oldukları zamana ayarlıyorum. Onları okuldan aldıktan sonra ise sadece onlarla oluyorum. Eskiden bilgisayarımı eve getirirdim ve çalışmaya evde de devam ederdim. Ama artık bunu yapmıyorum. Onları aldığım andan itibaren sadece onlarlayım. Hatta mümkün olduğu kadar telefonları bile açmıyorum.

Anne adaylarına ve yeni anne olmuşlara tavsiyelerin neler olurdu? 

Unutmamak gerekiyor ki, bu çocuklar bizi anne ve baba olarak seçip geldiklerine göre bizden almak istedikleri var. Bizden almak istedikleri şey hijyenik biberonlar yada temiz taranmış saçlar değil. Onlar bizim sevgimizi almak istiyorlar. Bize güvenmek istiyorlar. Gerekirse pis olsunlar yada diğer arkadaşlarında olan o muhteşem oyuncak onlarda olmasın ama bilsinler ki en dimdik onun yanındasın; hep orada duracaksın. Bunu da ancak tutarlı olarak yapabiliyorsun zaten anne olmanın en zor yanı bu; tutarlı olmak.


Bilgen Aslan'a bu keyifli sohbet için çok teşekkür ediyorum. Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder